Dead Cells’i aralıksız bir şekilde oynadım ve uzun bir serüvenden sonra bitirdiğime emindim. Beni tekrar başa attığında ise oyunu sadece baştan başlattığını sandım ancak oyuna tekrar başlamak amacıyla girdiğimde ise işler hiç düşündüğüm gibi gitmedi, bir şeyler değişmiş gibiydi… Karşınızda Dead Cells incelemesi.
Dead Cells İncelemesi
Dead Cells, piksellerin manifestosu denebilecek güzelliğe sahip bir oyundur: Sıradışı ama bir o kadar da havalı birbirinden garip seviyeler, sürekli oyunu canlı tutan ilginç silah ve beceriler sürükleyici bir döngüde birleşiyor. O kadar ilgi çekici ki, adadaki kaleyi tırmalayarak geçen onlarca saatten sonra bile hala yeni şeyler keşfedebiliyorum.
Dead Cells incelemesi: ödül
Dead Cells’in temeli, risk ve ödül konusundaki kararlılığınızdır. Yüzeyinde, biraz daha ileri gitmek için birçok kez ölerek öğrendiğiniz bilgileri ve topladığınız eşyaları mutasyona uğramış canlılar ile birlikte dolu bir hapishaneden kaçmak için kullanan, bilinmeyen bir nedenden kaç defa ölürseniz fark etmeden tekrar ve tekrar yeniden canlanan başı kesilmiş bir mahkumsunuz. Bir dahaki sefer… Dead Cells’de ilerlemeyi bu kadar özel kılan şeyin merkezinde döngü yer alır. Ortaya çıkardığınız her yeni bölge, ortaya çıkardığınız her yeni eser, silah veya beceri, yavaş yavaş hapishanenin gizemini çözmeye yaklaşmanızın hissiyatı… Bunlar Dead Cells’i oluşturan ana şeylerdir.
Dead Cells incelemesi: Mantık
Oyundaki temel mantık elde ettiğiniz bilgileri kullanarak daha önceki seferlerde geçemediğiniz seviyeleri geçmektir, oyunu bir defa bitirmek için tam olarak 12 defa ölüp yeniden canlandım. Bu süreçte topladığım silah ve beceri taslakları, yaratıklar hakkında bilgiler ve benzeri şeyler ise bir sonraki seviyeyi geçebilmem için bana avantaj sağladı.
Her öldürdüğüm canavardan kazandığım ölü hücrelerle beraber bu silah ve becerileri kullanabilmek için koleksiyoncuya gidiyordum. Koleksiyoncuda aldığım yeni silah ve becerilere ek olarak da belli miktar altın karşılığında kendimi güçlendirecek mutasyonlar alabiliyordum, buna ek olarak ölü hücrelerle satın aldığım kalıcı beceri olan şifa şişem ise birçok seviyeyi ölmeden çabucak geçebilmemi sağladı.
Oyunda en sinir bozucu olan şey fazla canı veya dayanıklılığı olmasa da deli gibi bir saldırı gücüyle arkası kesilmeyen kombolarla saldıran sıradan canavarlardı. Seviye sonu bossları da oldukça zorluydu, sırf onları yenebilmek için seviyelerde biraz daha fazla zaman harcayıp onlara özel hazırlanmak zorunda kalmıştım. Saat kulesi seviyesindeki karmaşıklıktan bahsetmiyorum bile, bırakın canavar öldürmeyi sürekli tekrar ediyormuş gibi duran haritada aynı yeri dolanıp durduğumu düşündüğüm bile oldu.
Dead Cells İncelemesi: Ben Hızım!
Momentum, Dead Cells’de gerçekten önemlidir. Sürekli koşabilen, zıplayabilen, takla atabilen bir karaktere sahip olduğumuz için oyun bizi tekrar ve tekrar başa atsa bile bu momentumu kaybetmek istemiyoruz. Canavarların hepsini bu hızlı kesip biçmek istiyoruz, durmak istemiyoruz! Dead Cells’in aksine diğer piksel aksiyon oyunları ölünce size herhangi bir şey vermediğinden oyun kendi kendini tekrar ediyor ve bir süre sonra sıkıcılaşıyordu. Dead Cells ise size kalıcı beceri ve silah verdiğinden her seferinde daha da güçlü bir şekilde başlıyorsunuz, momentumu kaybetmiyorsunuz ve oyunun sonuna bir adım daha fazla yaklaşıyorsunuz!
Dead Cells sadece eşya ve tekrar tekrar denemeye dayalı değil, aynı zamanda kullandığınız stratejiye de dayanır. Örnek olarak Bahamut adlı ilk Bossla savaşırken birçok kez öldüm ve bunun nedenini anlamadım, sonrasında fark ettim ki tüm becerilerim ve silahlarım sadece hasar vermeye yönelik.
Bu nedenle buz patlaması adında bir beceri elde ettim, yetenek düşmanı 2,5 saniye donduruyordu ve bu süre içerisinde hedef hareket edemiyor, saldıramıyordu, üstüne üstlük bu becerinin bir kullanma süresi yoktu. Sadece ne kadar hasar verdiğine değil, yeteneklerin neye yaradığını ve ne gibi etkiler verdiğine de dikkat etmelisiniz.
Dead Cells’de sınıflar mevcut, bu sınıflar üçe ayrılıyor ve size oyunda verilen sınıf seviyesi arttırma sayesinde elde ettiğiniz silahlar ve beceriler daha güçlü bir hale geliyor. Ben genelde vahşeti arttırıyorum çünkü karşımdaki düşmana hızlıca zarar verebilirsem daha etkili bir şekilde saldırmış olurum diye düşünüyorum.
Bazı insanlar taktiği vs. de arttırabilir elbette. Buna ek olarak Dead Cells, oyunu bir kez bitirdikten sonra tekrar başladığınızda size bir baş düşman hücresi veriyor, bununla beraber gizemli kapılar içerisinde oyunun sırlarını öğrenebiliyor ve ekstra eşyaya sahip olabiliyorsunuz. Her yeni bir baş düşman hücresi ile birlikte oyuna yeni şeyler ekleniyor ancak bununla beraber oyunun zorluğu da artıyor. Örnek olarak ilk baş düşmanı öldürdüğünüzde size altınla silahlarınızın seviyesini arttırabilmenizi, her bulduğunuz silahın seviyesini garantileyebilmenizi sağlayan barı ölü hücrelerle arttırabilmenizi sağlıyor.
Dead Celss incelemesi: Trailer
Videolardan oyun hakkında kabaca bir fikre sahip olabilirsiniz, bu oyunu cidden seviyorum. nasıldı? Dead Cells incelemesi hakkındaki tepkinizi Yorumlar kısmına bırakabilirsiniz, kendinize dikkat edin, hoşça kalın!
1 comment
Bu şaheser içerik için teşekkür ederim.